AYŞEMAYŞE
Tüyü bitmemiş yetimliğimde miydin neydin, oysa babam yine sağ
Ama adın Ayşe’ydi, ya da ayşemayşeydi ki Seni sırtımda bir küfe ana-kız gibi sevdim Değdim de denebilir - bakışıyorduk ya - Kış aksırığı hohlanmış ellerine Sonra senler bir başıboşluğa tüydü gitti Çalpara eteklerin çapraz ellerimde Sen de öyle mi yap dedim kendi kendime Coş savrul koşukoşuver esri - Ne haddime? - Ne haddime mi Oh, her çimdik morartısına indiğimde Bir dişi çukur - çıkmak belki de - Basamaklar noksandı hep Tabanlarımla merdiven içiçe Yepyeni bir göz takınıyordum tez Senin senden önceni görmeyesiye Adın Ayşe miydi, ayşemayşe miydi ne Kıraça daldım çok, kireç kerpiçe som buğday ekercesine Yufkayı un-ufak edercesine, ne ki en acıkımlık Gölgesinde bir leş yatırın çınarına ilk balta bu sevi İçi vıyıl vıyıl kurt, o da bir çeşni Ama kıç cebinde hep o yassı şişe İlle seni övdüm seni bildim seni sevdim yaşadım Yani bir gidişat ki pırnakıl bencesine Herkese duyur emi Ötesi tüm ayşemayşe Ha, bir de dulun penceresine tırmanmıştım yaz serinliğinde İbrişim dokurcasına keten kenevir yerine Ah ödünç Ayşe, ah yaşamın eğirdiği kıvrak yün Kâh kendini didiklercesine edindiğim büklüm filoş Dur, tâ gitme Bülûğ gövdede bir yanı gevşek örgüm Varını nakışlarcasına mıydı beni sevmen Alı al molu mor kilimler saçağında Bir azman çiçek gibi bükülmezliğimde, hoş Dipdiri sırmayı tiftikleyip de püskül kılmacasına Sımsıcak, yorgan-döşek, bitirim Maraş’ları Muş’ları hep geze geze İstanbul’dan hiç mi hiç çıkmadım Nice senler saysam yol boyunca sevdiğim Tepeden tırnağa ayşemayşe Sana bağdaş kuruşlarım mı? tuzuyaş’ın biriydim Hep o ben yaşımda İster şuydun de, ister buydun; doğrusu Metin Eh, bana bir türkü şimdi, ilki Karacaoğlan’dan Hasan yanım hâlâ çocuk tâ Alamanya’larda Özetliyeyim mi? Bu bir sevi tınazı Ve de ben kırık-dökük bir yaba. |