Şeb-i Yelda
Şeb-i Yelda sona eriyor..
Gecenin bu uzun mu uzun vakitlerinde senin için yazdıklarımla uykuya dalıyorum. Boş sayfa kaldı mı bilmiyorum. Kalmışsa bile senin adını yazmışımdır.. Boş sayfalara seni anlatırken gecenin sessiz saatleri kaçı gösteriyordu hatırlamıyorum. Aklımda olan tek bir şey, o da sadece seni boş sayfalara anlatmam idi. Nasıl bir geceydi ki Bitmek bilmedi. Bazen hayalin yanımda otururdu, birlikte diviti mürekkebe bandırır, çıkarırdık ! Bazen o söyler ben yazardım, Bazen de o susar içimden gelenleri okur ve tebessümle onaylardı. Hatta Öyle anlar olurdu ki Ellerim titrerdi, divit elimden düşerdi. Yerden almaya yeltendiğimde ise omuzuma hafifçe dokunur diviti kendisi alırdı. Ben Yazı yazmaya dalıp bir an başımı çevirdiğimde de gözlerimin önünden kaybolurdu ! Hiç anlamazdım: Yanıma ne zaman geldiğini, Ne zaman gittiğini.. Hep merak ederdim ama bir türlü sormaya fırsatım olmazdı. Ya da o an unuturdum. Bilmiyorum.. Fakat Nasıl bir uykuydu ki Uyanmak bilmedim. Bütün bir gece rüyaydı sanki. Her şey bir bir gözlerimin önünden tekrar tekrar geçerdi. Uyanmak isterdim ! Ama gözlerimi açmak istediğimde ise karanlık bir odadaymışım gibi gözlerimin önü kararırdı. İşte Bu yüzden ne gecenin karanlığını ne de uykumu biliyorum. Şeb-i Yelda sona eriyor.. Gecenin bu uzun mu uzun vakitlerinde senin için yazdıklarımla uykuya dalıyorum. Uyanmak bilsem de karanlık Gecenin uzun vakitlerinde boş sayfalarını seninle doldursam da.. Hoşça Kal Tahir TIĞRAK |
tebrikler