ÖLÜMÜ ANLAMAKBen ölümleri gördüm şafağı bekleyen karanlık gecelerde Ne çocuğu ne genci nede yaşlıyı ayırt etmediğini gördüm Hüzünlerin yelpaze gibi açılışını gördüm Açılan toprağın sinesine emanet edilen sevdiklerimi gördüm Birer birer koptular yaşanılan bu âlemden öte âleme Hep uğurlayan bizler olduk dünümüzden bu günümüze Eştiğimiz toprağa emanet ederken onları kendimizi hiç hesaba katmadan Kendimizi hiç o kazılan toprağa yakıştırmadan Sanırız ki bu dünyaya kazık çakıp kalacakmışız Oysa gözler kör nefsimiz bizden uzak kalır o anlarda Hüzün sarmıştır gidenin ardından bedenimizi Yitik olanla avunur onun ahirine dua ederiz Oysa biçare ömrümüz geride kalan harabe yitikler değil miydik Yalnızlığa uğurladığımızı sandıklarımızı Oysa yalnızlıkta kalan bizler olmadık mı fani dünyada Hangi hoca salamızı okuyacak hangi eller bizim için de eşecek toprağı Gidenler mi şanslı kalanlar mı şanslı bilinmez Gidilen bu yoldan geriye gayri dönülmez Yaşadıkça nefes aldıkca bu fani âlemde Günahları çoğaltıp üst üste eklemedik mi? Çok olduk gözlerimizin baktığı bu dünyada kendi kendimize Yarınına doğacak güneşi görsek bile nasip olmayacağını Katmadan o güneşin sıcaklığını hesaba Ahir zamanda verilecek hesabı unutmadık mı? Yaradılışımızın nedenlerini niçin yaratıldık bunu unutmadık mı? Bu koca çirkef yaşamın içerisinde Alınan nefesin kesileceği anı unuttuk Hiç kesilmeyecek sanıpta dünyaya uyduk Hoyratlığımızın yanına isyanları ekledik Delice yaşamın peşinden koşarken Yaradan’ı unuttuk Kaç bahar daha geçer bilinmez bu ömürde Kaç salisen kalmış hesap acep kimin elinde Tutunacak dalın kaldımı ki ey insan bu gününde Pişmanlığın son nefesinde kurtarır mı seni günahlarından Alır mı seni yanan cehennemin kor alevlerinden Mahşerde geçer misin acep sırat köprüsünden Hadi kalk silkin ve dik dur ... Niçin verildin bu dünyaya otur da onun muhasebesini yap Bul kendine nefsine bir çıkar yol Ne matematiksel hesaplar kurtarır seni bu günahlı âlemden Ne de son nefesinde gelen pişmanlığın yarınından dününden Kifayetsiz kalmaz mı yaşamın sana bahşedilen ömrün yanında Sırat köprüsü kaydığı vakit ayaklarının altında Sığınacağın bir kaç nefeslik duan kaldı mı yanında Hep sonda gelmez mi cahil aklımız yanı başımıza Kim bizleri düşürdü bu hallere bir başımıza Nefsimiz değil mi yıkıp gecen bizleri cehennem nârında Hadi hiç beklemeden yürü durma bu son sınavındır Yaşantında varsa Yaradan’a ibadetin ona yakın bir hali ahvâlin Alırsın Rab’binden mükafatını Yoksa ömrünün hiç bir anında ne sevabın nede hayrın Düşmez misin cehennemin nârına Kim tutar elinden senin hesap vereceğin anda Kim kurtarır seni bu ahir zamanda Kim elini uzatacak bir sevap bahşedecek sana Sen yok olmuşsun bu yalancı âlemde Uyan ey vicdanını idam etmiş bedenim Kurtuluşunun son demlerindesin Aldığın nefesi sana bahşedene teslim etme günün yakın Ya cennettir mükafatın ya da cehennem |
Kim kurtarır seni bu ahir zamanda
Kim elini uzatacak bir sevap bahşedecek sana
Sen yok olmuşsun bu yalancı âlemde ...........bu güzel siirinizi yürekten kutlarimmm cok cok anlamlii..