CumhuriyetYurdumun ufuklarını kaplamış kara bulutlar Bir çok insanlar belki şafak vakti doğar Bir Mustafa Kemal var ki… Ulusumun üstüne şafaklar gibi doğar. Korkumuz yok, güvenle bakıyoruz geleceğe Bir, On Dokuz Mayıs sabahı güneş doğdu Hiç alışık olmadığımız yönden, kuzeyden Zaferler müjdeliyordu çakmak, çakmak gözünden. Kim kabul ettirebilir manda’yı, Ezelden hür Hep bağımsız, her çağda başı dik yaşayan Hep devletler kurmuş bir millet, hep hükümran. Elbet…Olacak düşmanın rüyası ve sonu hüsran Hepsi adları gibi sıfatlı, Kemal, Ali ve Mehmetler. Bir işaretiyle; hepsi, Burak’lar, Ali’ler, Mehmet’ler Binmiş şimşekten atlara, kanat açmış şafaklara Yırtmış karanlığı, Mehmet kere Mehmetler. Anamız, Askerimiz girmiş Mehmet kisvesine Gizlemiş benliklerini, nice kahramanlıklarını Sığdırmışlar nice zaferleri, eklemişler tarihlere Büyük tevazu ile, tek kelime Mehmet ardına. Hiç eser yok büyümsenmeden Ar edinmiş isminin yüceliğini Vazgeçmemiş tevazudan Sonuna “cik” eklemiş hicabından. Şimdi bize düşen, olmalıyız kıymet bilen Yine gurur duyalım da geçmişle öğünmekten Bir daha doğmaz bu güneş, ilkelerine sarılalım Dört elle. Asılı tutalım güneşi ellerimizle. Bu bayram, Cumhuriyet; en büyük bayram İlkeleriyle yanalım yanacaksak! Korkmadan. Sönerse güneş son pişmanlık fayda etmez, Ne öğünecek geçmiş, ne ağlamadık anamız, Ne güneş kalır, baka kalırız özgürlüğün ardından. (28.10.2006 İzmir) Metin Soydeveli |