gidiyorum
gitmek istemekte yüreğim
derin sancılar içindeyim ne bir gün güldüm ne de bir gün yüzü gördüm düştüm artık yollara gitmek zamanı geldi bu dünyada ne bir tren istasyonundan kalkarak ne bir vapur iskelesinden el sallanarak gitmek istemekteyim sessizce kimse duymadan bir gece karanlığında herkes uykusundayken gitmek istiyorum habersizce kimsenin ardımdan ağlamasını duymadan ve gidiyorum ananım kokusunu alarak bu dünyaya geldiğim kokuyu aldım yanıma gidiyorum gece karanlığında yağmurlar altında üşümeden ıslanmadan çekinmeden usanmadan gidiyorum gitmenin en iyisi olduğunu bilerek gün görmemenin en içten acısını hissederek kahrolasıca bir şehrin çilesini içime çekmeden yalnızlığımı yanıma alarak gidiyorum gitmemek için yok ki bir sebep dur diyen olmadı ki olmayacakta olmaması en iyisi aslında gitsem kime ne kalsam kime ne yüzüne bakacak yüzleri olmayanlar mı ardından bir ah çekecek yoksa şerefsizce ardından konuşanlar mı seni çekemeyenler mi dur diyecek , gidiyorum kimsenin yüküne yük katmamak pahasına yüzleri olmayan yüzsüzlere gün görmeleri için gidiyorum bu yalancı dünyadan gitmek en iyisi aslında istemem ardımdam ağlamalarına ağlamazlar zaten ardımdan iş çeviren ardımdan sadece güler bir sevinç kaplar bendenlerini başlarını dik tutmaya başlarlar artık gidiyorum bu dünyayı yalanlaştıran bu dünyayı zindancılara bırakarak gidiyorum yalnızlığımla bu diyarlardan bu yalan dünyadan......... .......... |