GÖRDÜM
Kazdıkça toprağı neler çıkıyor
Altını da gördüm pulu da gördüm Değersiz olandan gönül bıkıyor Pula altın diyen kulu da gördüm Sever insanoğlu çiçeği balı Taşlayan onar mı meyveli dalı Doğruluk gönülde ipekten halı Halının yerinde çulu da gördüm Ateş ortasında kalanlar yanar Hakka âşık olan Mevlâ’yı anar Edep pınarından içenler kanar Arsız evli bekar dulu da gördüm Ağacın kökleri derindir derin Dalları uzundur gölgesi serin Dürüstlerin yanı olmalı yerin Zalime sarılan kolu da gördüm Yaylaların hoştur havası suyu İnsanı sevdirir güzelse huyu Menfaat uğruna kazılmaz kuyu Uçuruma giden yolu da gördüm Yarını düşünen toprağı beller Köprüleri yıkar coşarsa seller Yapraklar sürünür esince yeller Her yana eğilen dalı da gördüm Kaya mı sanırsın çakılı taşı Doğrunun önüne eğilmez başı Kula zehir etme ekmeği aşı Mideye oturan balı da gördüm Zeki Tombul söze çekmeli ayar Doğru yoldan çıkma ayağın kayar Koyun sürüsünü çobanlar yayar Başıboş gezinen malı da gördüm |