ŞAMDAN MUM VE SEN
ŞAMDAN MUM VE SEN
Sefa sofrası kurmuşsunuz, Sefanız olsun erkencisiniz yine, Gözümüz yok afiyet olsun, Neyi kutluyorsun, Şamdan daki mumlar yandı ilk önce, Biri benim için yansın, Beni yaktın diye, Biri geçen zaman, Pişmanlığındır diye, Diğeri , Yok ettiğin hayallerim, Ellerimden usulca aldığın, Gençlik yıllarım, Ne tüm zamanları, Hiç sorgulamadın, Nedense geriye hiç bakmadığın, Umursamayıp dostlarını, Bir bir mumla yaktığın, Onsuz olamam dediklerin, Birer mumda onlar için yaktın, Ne eşkıya gönül olabildin, Nede şefkatli sevgili, Ne çok sevebildin, Ne de vazgeçebildin, Bir sevdayla ömrü tüketmedin, Her daim yenileri olmalıydı, Tıpkı yeni aldığın giysiler gibi, Aç artık şu çekmeceleri, Bak İçinde bir sürü hayat gizli, Siyah beyaz fotograflar Baktın ki biraz solgun, O bir arkadaş, Gördünki az da olsa kırılmış, O bir dost, Hiç tereddüt etme koy poşete, Salla gitsin mahallenin çöplüğüne, Ellerini kirletme değmez, Hiçbiri dercesine, Her bir mum eridikçe dostundan, O vazgeçilmez sandığın, Olmaz sa olmaz dediklerin, Barbi bebekler kalsın, Bunca kalabalığın arasında, Yine yapayalnızsın, Tek başına kaldığında anlayacaksın, Hırsın ve ihtirasın, Acımasızlığını sorgulayacaksın, Bir ömrü ellerinden aldıkların için, Bunca kalpsizliği ben mi yaptım, Çok geç kalmış çaresiz pişmanlığın, Şamdanda eriyen mumlar kaldı, Ve birde, Bomboş bir masa, Elinde sana kalan, (İNCİ) H.Atakay |
Saygılarımla........