Lahza ki ne düğüm,ölüm sırrında ki düğündür!Dört harflik ve iki hecelik aşktan korkma Sırr-ı sanatın içinde gizlediği hikmetleri bir an olsun ihmale alma Tedbirsizliğin acziyetiyle yolda şaşkınlık yaşayan bir nefes misali soluma Her neyi maksat eyliyorsan, halinin lisanıyla anla, yaban olmak fakirliktir anla Aşk,halin deminden neşet eden yakarıştır Cennet ve hurileri gaye edinmek, nefsin sofrasından kalkmayıştır İhsan, ihlastan ilzam olan bir kavrayıştır,Hakkın rızasında yok olmak yanıştır Aşkın narı ruhunun firkatidir, edebi nezaketi inşirahtır,tahkik etmeyen akıl acıdır Akıbet, senin niyetin nispetinde ki vakittir Ah etmek fakirliktir, acziyete girmek sefilliktir, mukadder olan aşk ve sevgidir Muhabbet bunun için hasredilmeli, hilmin latifliğinde nefes müddetine erişmelidir Zemherinin çehresi halini ürkütmemelidir, her cefada bir hikmet varlığı hakikattir Mezar ki, bedenin o cezbesini aşikar eyler Toprak olan her ten çürümenin vaktini bekler, ruhun firkatte ki yerini bekler Nafile yere ağlamak kim için bir keder, akıl ve izan kime verilmiş bir aşk-ı ekber Bir bekleyenin var olduğu, müddet-i nefesle haline arz olunduğu en yüce bir bedel Seni kimse ateşlere salmaz, unutmayasın Seni yaratan aşkın ve vicdanın ülfetinde tanzim etmiştir,ayette okuyasın Furkanın vecdinden uzaklaşmayasın, seni halk edenin lisanına yaban kalmayasın Deryanın suhuletinden gelen nazarı, düşen yaprağın teslimiyetinde ki oaşkı anasın Kızının adına, anası niye çeyiz hazırlar Bir ömür umudun halinde doğar, sabrın sahrasında gözlerini ovalar Bitap düştüğü vakitler durmazi silkinip yeniden kalkar, ruhunda ki aşkla yanar Utanmak onun halini boğar,şefkatin ve cefanın manasında ki ecirle o haline bakar Mustafa CİLASUN |