Allah’a Ninnilerle Niyaz EdenŞiirin hikayesini görmek için tıklayın RABBENA ÂTÎNA;
Rabbenâ âtina fid’dünyâ haseneten ve fil’âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrahimîn ANLAMI; Allah’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. OKUNUŞU; RABBENAĞFİRLİ; Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü’minine yevme yekûmü’l hisâb. ANLAMI; Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.
Anneliktir, Allah’ın dişilere verdiği meziyet,
Ne mukaddes histir doğurabilmek, olsa da eziyet… Nur topudur; hamilelikten anneliğe mezuniyet, En cömert güzelliktir, annelere verilen meziyet… An be an, gelmek için dünyaya, çıkmışsın yolculuğa, Ne bilen ne gören olur; başlamadan futbolculuğa… Nagehan son verebilirsin, kırk haftalık yolculuğa, Emelin çıkmaktır dünyadan ahirete yolculuğa… Annesin doğurunca; bebeğin kucakta ağlayınca, Ninnilerle kollarında, dizlerinde hep sallayınca… Nasıl da basarsın bağrına öpüp öpüp koklayınca, Ebediyen senindir artık bebek, yürek dağlayınca… Anne var, annecik var; sen sen ol! anne ol; anne! anne! Ne hünerler ne maharetler ne marifetler var, anne… Neden bu kadar değerin, kıymetin var, bir bilsen anne, Er geç sen de olabilirsin, babaanne, anneanne… Annemiz doğmasaymış, doğurmasaymış, biz doğar mıydık, Neden babamızı da doğurmuş annesi, bilir miydik… Niyetleri bizi dünyaya getirmekmiş, bilir miydik, Evlenmişler iyi ki; evlenmeselermiş doğar mıydık… Annen annemdir, annelerimiz anne, ‘Ne an beni, ne de anayım seni’ demeyelim anne… Niyetimle, amelimle yavrunum ben yavrunum anne, Emdiğim sütlerini emeklerini helal et anne… Anneannem de doğurmuş seni vaktiyle, olmuş anne, Ne senin annen, ne de babamın annesi sensin anne… Ne derlerse desinler; sen benim annemsin, canım anne, Evladınım ben senin; kanınım, canınım,kanım anne… Altı aylıktım ben hatırlıyorum seni üvey anne, Nedense olmuştun kendi kendine gelin güvey anne… Neticede emzirmiştin beni, olmuştun sen süt anne, Enfesti nefesin, tütüyorsun burnumda, hep tüt anne… Altmış altı yaşındayım ben, seksen altısın sen anne, Nadide bir sultansın sen; esirinim, kölenim anne… Nasıl sabrederim nasıl, olma ki ölenim anne, Emrine amadeyim, her an ölenim, ölenim anne… Arş-ı ala’nın tacısın, gönüllerin ilacısın sen, Naim cennetlerinin analık, anne mizacısın sen… Neden varlığında tatlısın, yokluğunda acısın sen, Evvel Allah’ın izniyle, çocukların miracısın sen… ŞAİRCİK, Ahmet Necat UCUR, Bozüyük |