Meydandaki Kestane AğacıDönersen Diye bu mektubu sana yazdım . Gitmiş olacağım, okuduğunda. Ben kestane ağacının başına vardığımda. Yüzükoyun, dümdüz yatıyordu. Gözyaşlarımla ona sarıldığımda. Gövdesi hala yaşıyordu. Ağlaştık...Bana yıllar önce Çizdiğimiz parçasını verdi. Dallarını,dikenlerini sevdim, okşadım. Onu götürene kadar ,yanından ayrılmadım. Parçayı alıp ,evimdeki vazoya sakladım. Dönersen Her sabah hercai menekşemi suluyor, Gazetemi okuyor,kahvemi içerken Apansız Uyanırsam’ı dinliyorum. Cam şişedeki gemim yakında bitecek. Eğer Hıdırellez’de biterse; Salıvereceğim onu suya. İçine bu mektubu koyup, Cevap bekleyeceğim umutla. Şiir yazarken ellerim hala titremiyor. Yüreğime söz geçiremiyorum. Beni dinlemiyor... Dönersen Ben bedenen yaşlandım, Daha donuk bakıyorum hayata. İki kere düşünüp Öyle yaşıyorum. Neden mi anlatıyorum bunları ? Dönersen , Benim kadar üzülme. Benim kadar arama ağacımızı. Benim kadar gözyaşı dökme. Hayatı sorgulayıp, Gideceğin günü gözleme. Dönersen... Dönmezsin ya ! Huzurevinde çift sayılı bir odada Çok konuşan ,ağlayan, Sırdaşların yanında. Beni belki de tanyamazsın ! Elimde bir defterle dolaşırım adı:Araf Arasında sararmış bir resim var. Ben sık sık gözlerimi silerim. Ellerimi saklamam,titriyor. Kimse kucağımda gezdirdiğim Çatlak vazoyu anlamıyor. Dönersen Duvarda sazım asılı Masamda Araf’la Zul. Yanında Bahtı revan Yani benim özetim. Kütüphanede dört kitap Şiirlerim vardır. Eskiciye verme ! Kapıya koy,sahibi alır ! Yarım bir şiirim var. Bitirmek o zamana kadar Belki de nasip olur... tu,2012,"Meydandaki kestane ağacı " |