Nehirlerarası İlişkiler’Büyük geniş ovaların, güzel tepelerin, kıvrılarak akan ırmakların vahşi olduğunu düşünmüyorduk biz. Yalnızca beyaz adama göre doğa vahşiydi ve yalnızca ona göre toprak vahşi hayvanlarla vahşi insanlar tarafından istila edilmişti. Bizim için doğa vahşi değildi. Toprak cömertti, etrafımız yüce gizem’in bize verdiği nimetlerle doluydu. Bizim için doğa ancak doğudan kıllı adamlar gelip de, gaddarca bir coşkuyla bize ve sevdiğimiz insanlara onca haksızlığı yaptığında vahşi oldu. Ormandaki bütün hayvanlar onun yayılmasından kaçmaya başladığında işte o zaman bizim için vahşi batı başladı.’ Sioux’ların Oglala kolundan Reis Luther Dinelen Ayı. O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada..." Şef Kara Geyik "Kaçmaya çalıştık ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. Beyazların içinde de iyi insanlar bulunduğunu biliyorum, ama kadınları ve çocukları da vurduklarına bakılırsa askerler çok kötü insanlar olmalı. Kızılderili askerler beyaz çocuklara asla böyle yapmazlardı." Gelincik Louise NEHİRLERARASI İLİŞKİLER Biz ki geceden daha karanlık ve soğuk Neyimiz varsa sürdük önünüze En büyük umut ve en korkunç ölüm yormuş bizi Yaprakların terkettiği bir orman kadar çıplak Rüzgarın kanadına tutunan atımız kadar vahşi Kaderimiz kan ve ateş Yine de övülmeye değer bu yolculuk Yine de yüreğimiz hala çelikten kor Çıplağız karanlığa düşen tohumlar kadar Beyaz adam ; Ben, şef Dinelen Ayı Vuruyorum bir tokat gibi yüzüne gaddarlığını Burada yaşamı ve ölümü gördük. Selam vermeden önce avucumuza baktılar bir çıkış aradık el ve ayaklarımız yok başka yolu yoktu yaşamı ölümden ayırmanın avuçlarını sıcaklığımıza bırakan bu ülkede kalan yalnızca ölüm ve pıhtılaşmış kan toz ve gölgede güneş olarak kıtlığı ve kıyımı gördük. Beyaz adam; Ben, Şef Kara Geyik Vuruyorum bir tokat gibi yüzüne barbarlığını Burada savaşı ve acıyı gördük... Oysa gölgelerimize baksalardı onlar hepimizin aynı olduğunu görürlerdi Biz, rengimizi nehirlerden çalmış olsak da asla ıslanmadık iki kere aynı yağmurun altında geldiler ve önce yağmurlarımızı yağmaladılar Öyle çok yandık ki kül olmuş cesetlerimizden ayıramadık hangimiz erkek hangimiz dişiyi topraklarımız göğe çekilmeyi bekleyen sarı benizli çocuklardı kımıldayan her şeyi onlar toprak sandılar Bizim olan toprağı görecek göz değildi kör ordular Bizim olan rüzgarı duymayacak kadar sağırdı kulaklar Beyaz adam; Ben, genç gelincik Louise Vuruyorum bir tokat gibi yüzüne soykırımını Burada bir ülkenin sonunu gördük.... |
GÖNÜLDEN KUTLADIM SİZİ Kİ ONLARIN DİLİNDE GÖNÜL DİYE BİR SÖZCÜK DE YOKTUR...
AMERİKAN MAŞALARI ORTADOĞUDA YENİ KATLİAM PEŞİNDELER, KANLA SULANDI MEZOPOTAMYA; OYSA GÜRÜL IRMAKLARI VAR...