Aynurun kuzguni saçlarıyorgun gecelerden birinin ıslak temmuz sabahı ağaran tan yerinin uykusuz gözleri çapaklı uçaklar gemiler tanklar öldürücüler mekik dokuyor piyadeler ıslak postallar iyot kokuyor aptes almış çocuklar şahadet suskusunda uzak yerlerde insanlar gaflet uykusunda taret kamaları inip kalkıyor mermiler mermileri kovalıyor kızıl buharlı kovanlar demirbaşlar asansör yetiştiremiyor merdaneler çılgınca dönüyor kamalar inip kalkıyor mermiler uçuşuyor pür neşe çocuklar olmakla olmamak ayırımındalar candaşlar gemiler yalpalıyor gemiler denizi yarıyor jetler göğü yırtıyor yüreklerde aynı beklenti- o an mutlu son taretler gürlüyor namlular akkor kulaklar sağır gözler kan çanağı barut dumanı sürfür kokusu boğuyor coşturuyor konfeti yağıyor bir dağ yanıyor süngü namlunun ucunda mermi namlunun içinde hedef yirmi metre içinde çocuklar ebecilik oynuyorlar portakal bahçelerinde gözlerim dayrektörün teleskopunu delecek gibi süngünün oluğuna kan böğrümden gelecek gibi bugünkü sınav kolay soru iki seçenekli olmak- olmamak ama çözülmüyor bu kadar sorumluluk verilmemeli hayat bu denli ciddi olmamalı taşınmıyor benim memetali bodrumlu mehmet ali türkmen arkadaşları aşık diyor muhtarın kızını severmiş alamamış sümüğü akardı keneflerde temizlik yapardı memetali cılız mermiler gürbüz memetali dolduruyor asansör yetiştiremiyor memetali çıldırmış dudakları gerili seyrek dişleri kenetli mermer yüzünde şişmiş damarlar çocuk robotlaşmış çocuk dayanıyor çocuk ölmüyor batarya yetiştiremiyor mermiler uçuşuyor boş kovanlar kızıl buhar barut kokusu barut dumanı çıldırtmış mermiler uçuşuyor yakıcı mermiler izli mermiler paralayıcı mermiler kelebekler uçuşuyor sırıklı bezelye bahçelerinde beyaz kelebekler süslü kelebekler güvercinler uçuşuyor ayasoyfanın minarelerinde pal güvercinler paçalı güvercinler aynurun saçları uçuşuyor otobüsün penceresinde yağmur kokulu kuzguni saçlar bursa-yalova şösesinde (kıbrıs-temmuz 1974) |
Şiir benimdir nasılsa okuduktan sonra.Diyeceğim de şudur o zaman yorumda.Daüssılada Bandırma Ölme Anne.
Saygılar.