BEYAZ
İz!
Beyaz bir ülkeden çıkıp gelen ikiz! Lacivert çarşaflara buzdan siluetini çizen sonsuzluk ve giz, Yaklaş! Beden nerede parçalandıysa kartallar oradadır. Uykunun beyaz kum tanecikleri gibi dağıldığı bir gün şeffaf kanatlar seni yerden kaldıracaklar. Tuz! Buzu çözen formül, kanallardan akan kar ve pus Beden nerede parçalandıysa kanatlar oradadır. Dev kanatların yalayıp geçtiği tuz çölleri, kızgın havanın ve tuzun örttüğü, örterek çizdiği figürler, prizmatik kuşlar, bale, beyaz değme noktaları.... Kim yaşamını kurtarmaya çalıştıysa kaybedecek. Kim kaybettiyse bulacak onu yeniden. Fezanın lacivert bir serap gibi insanları sardığı bir gün dağınık hafif bir uykudan kalkar gibi teyelleyeceksin kendini. Yırtık neredeyse beyaz uyum noktaları oradadır sevgilim. Uz! Yırtık bir göğün altında yaşıyor muyuz? İşyerlerini saran beyaz yası Unla kaplanan hasta yataklarını Çocukluğun kırık kollu eğitimini düşündüğümde Bana değdiğinde O bilinmez elektrikte Seni düştüğün yerden birisi kaldırdığında Mutsuz bilincin beyaz kelebekleri savrulduğunda savrulduğunda Şok Elektroşok Kim rezerve ranzada yattıysa bilir. Parçalar neredeyse kanatlar oradadır. Seninle geçirdiğim bütün beyaz anların toplamı bu sevgilim kendimi bütünlemeyi beklerken diktiğim. İz! İkiz bir ülkeden çıkıp gelen ikiz! Lacivert çarşaflara buzdan siluetini çizen makas ve sis, Yaklaşma! Tuz! Tuz ve buz! Kendinden ayrılarak akan kar ve pus! o beyaz ülkeden çıkıp giden ikizindi ardından gelen yağmuru dinle şimdi İkizinle geçirdiğim bütün beyaz anların toplamı bu sevgilim kendini bütünlemeyi beklerken diktiğim. |