1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
912
Okunma
Bir fısıltıdır sesin kilometrelerce uzaklardan gelen
Kalbimi sıkıp,kıran,kanatan..
Hudutsuzca seni sevdiğimi söylesem,
Bin kez söylesem,
Çaremidir,
Saçlarıma dolanmış parmaklarının yokluğuna...
Kalk gidelim yüreğim,
Milyonlarca yıl uzağa.
Habil ile Kabil’den çok daha eski bir öykü bulalım,
Vuralim başımızı Fırat gibi sağa sola.
Bütün zerdaliler çiçek açtığında,
Ayaklarda pranga
Bileklerde kelepçelerle dönelim bu sürgün hayata...
Şişman bir Rus kadının geceyi yırtan sesiyle opera dinleyelim,
Tek başına direnen ağaçlar gibi yeşil yüylere bürünelim...
İmdadımıza yağmurda ıslanan bir gelin çarıarak
Yalnızlığın kahredici yağmasından kaçalım.
Zor geliyor bana sensizlik zor geliyor,
kavun renginde tenin,
Avuçlarımdaki ışığı tüketiyor..