Son KezBiliyormusun… Hala gözlerimde gidişin.. Usulca hoşcakal demiştin giderken… Her adım biraz daha uzaklaştırırken seni bana, Kaybolmuştu lugatımdan „dön’ler“ „gitme’ler“… Birtek sessiz bir „seni seviyorum“ kalmıştı dudağımın fısıltılarında.. Bir sızı hissettim o anda.. Tam kalbimde… Senin olduğun yerde… Biliyordum.. Sen, gidiyordun ve elimden hiçbirşey gelmiyordu.. Ne kal diyebiliyordum sana haykırırcasına.. Nede gücüm vardı gidişinin sızısına dayanmaya.. Son sözün hala kulaklarımda yankılanıyor.. Sahi, hosca kalacağımı mı düşündün..? Oysa… Sen kollarımı boş bıraktın.. Neyin var diyor görenler… „Hiç’’ diyorum.. Hiçbirşeyim yok.. Tepeden tırnağa SEN dolu bir “HIÇ”.. Bilmiyor kimse.. Gitmiyor gözlerimin önünden, Arkandan gidişini izleyişim.. Tesadüfmüydü acaba o sağnak yağmur.. Daha çabuk kaybolman içinmiydi karanlıkta..? Bu kadarmı zordu 3 harf..? DUR diyemedim.. Şimdi tükenirken ben için için, Bilmeni istedim.. Belki son kez, son söyleyişim.. Ben.. Ben seni çok sevdim… |
Nasıl çekip gittin ardına bakmadan,bütün yıkılışları göz bebeklerime yığdın.O'an iki ara da bir dere de cinnete yatan bilekler benimdi.
Ve hiç bir yalnızlık taşıyamadı sensizliği der gibiydi...
.
.
.
hoş/tu .