GÜNEŞİ YAKANLARIN SELAMI
Bir zevk duyulmaz oldu, buranın rüzgârlarından
Hayat soldu bir günün enginlerinde yine. Selâm! Sonsuzların yorgun gönüllerine Selâm: Güneşi içeren çocukların diyarından! ... Bir ateş yakalım ki geçmesin hatta bir an Ve sussun kurtlar, kuşlar bir gök gürültüsüyle; Bir ateş yakalım ki, tutuşsun gökler bile Ve Güneş içilsin o gün, kızıl çanaklardan! ... Varsın eskisin sesim kaybetsin ahengini Geceler kıskanmasın aydınlığa süsünü. Donatsın sonsuzluklar gibi gurubun rengini Söylesin ve uzaklar baharın türküsünü... Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden. Selâm! Sonsuzluklara, hasretli gönüllerden, Selâm, güneşi, göğü yakanlar bahçesinde! ... |