Derin Su
toy bir delikanlı küçük bir parkta
herkesi dövebileceğini söylüyor kolundaki kıza ve tempo tutuyor ayağıyla dünyanın dönüşüne ebabil midir nedir kanadından soluyor yaralı bir hayvan gibi geceye sokuluyor astımlılar korosu ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet su derindir abiler bir damla bile evet kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya II bir konvoydan beklenen çok ses çıkarmasıdır ihtiyar ölecek oysa hiç dut yemezse bu yıl adı yazılacak kırklar hanesine yarısı yetim kalmış bir sakat gibi karışıp gidecek dünyanın çilesine karışıp gidecek dünyanın çilesine astımlılar korosu bizi sıvayan çamur evi yutan sarmaşık cana susayan ölüm yirmi dört saat açık sigara içen heykel parmak çıtlatan zenci çekirdek yiyen genç kız geceden korkan bekçi bizi kışkırtan merak taşı ısıran patron kimsesi olmayan ev şahı koruyan piyon mühleti dolan bir söz müjdesi bitmiş adam pürüz çıkaran müdür olmak bilmeyen akşam III beni ateşinle koru su içip geleceğim kardeşimi de koru bir diğer kardeşimden ve kimseye söyleme beş mermin olduğunu seni kral sansınlar ve sen de hisset bunu hisset ki iliklenmesin göğsüne köşeye kıstırılmış bir kaçağın korkusu astımlılar korosu beş taş oynar al bay emrindeki deliyle akrep saçıyor eyvah konuşunca diliyle atlı bir karıncayla cenk ediyor kör milis kuzuyu alıp kurda ikram ediyor bu sis zayıflatıyor rejim uygulayan herkesi sahibine havlıyor sahibinin aç sesi aç kalmıyor muhalif günde üç öğüt barut biliyoruz çok şükür beyazıt kadar beyrut |