Dertli Gönül Neylesin
Neyle derinden söyleştim bu gün;
Anlat dedim, neydi derdin, Bu kamış içinden yükselen sesin, Seni yanık yanık inleten ney Neydi söyler misin? Ney eğdi boynunu Ağırdan bir nefes çekti Buruk acı bir sesle inledi için için... Ağlayan bir nağmeydi bu ses Ney çağladı Hışırtılı bir rüzgar esti eskiden Ve anlattı Ney Ta hikayenin en başından. Yalın bir başına salınırken sazlıkta Gördü kendi gibi ince narin bir kamış Öyle güzeldi ki kuğu gibi Boynu ince sesi billur Suya değiyordu rüzgar estikçe Saçlarını yıkıyordu sanki güzel sesiyle. Derinden bir iç çekti Salınıp değmek için ellerine Kolaydı belki bir küçük esneme Ve değdi gövdesi neyin Tam o an gürledi gök İrkildi güzel Ve baktı ki bu koca kamış Neyin nesi Sandı ki bir serseri kamış Salındı birden öbür yana Sanki hiç yokmuş gibi. Bizim kamış üzüldü Düştü yaprakları omuzlarına Ve döndü içine dedi ki Kesilsin varsın gövdem Buralardan duramam ben. Evet kesildi gerçekten o sulak yerden Ve gövdesine delikler açıldı. İçine sıkışan onca sevginin akması içinde sanki Dağlanan yüreğinden taşan nağmeler için Bağrı delindi Neyin Ve yanık bir ses oluştu onda Ney artık dertli dertli inleyen bir sesle Hüzünlü arı sesler çıkaran bir aşıktı şimdi. (Mayıs 2012 İstanbul) |