Hüzünleşmek
hüzünleşmeye başladı esinti
gece ve kokular akşamsefası, bardakta kızmızı şarap… hüzünleşmeye başladı ellerim kayarken sırtından çıplak kalçalarına. sevişmek hüzünleşti bir anda seninle ilgili değil bu durgunluk. ağır yara almıştım bir savaşta ölmüştüm yaşarmış gibi yapıyordum düşman sayısı çok fazla… insanlara bir şeyler anlatıyordum yağmurlu bir gün tıkabasa dolu dar bir sınıfta öldüğümden bahsediyordum galiba ve şu anda esir olduğumuzdan bin yıllık kapı komşumuza düşman edildiğimizden... gülüyorlardı. bütün bunları ben uyduruyormuşum. deli diyorlardı. açıp gösterecektim yaralarımı asur’dan bu yana hala kanıyordu insanlar kördü yalnızlığı seçtim. şimdi yorgun bir korsanım; pusulasını maviye düşürmüş aklı mavide kalmış değersiz birkaç ganimetle geriye dönmüş yorgun ve yoksul bir korsan… hüzünleşmeye başladı hayallerim. ne çok hayal kırıklığı yaşamışım ben böyle. sesim paslı bir borudan geçer gibi hırıltılı kupkuru boğazım. tenimdeki tırnak izlerini diyorum; - kelimeler cam kırıkları gibi dağılıyor ağzımın içine - öpme! kedi tırmalamıştı ben o kediyi çok sevmiştim… 7 - Ocak - 2012 Cevher Çakmak |