onu gözmerceğinde gezdirmek istersin
ve ağırlığını yüreğinin bütün damarlarında hissetmek
onu öylece bir boşluğa bakarak düşünmek, hayal etmek
yüreği yumruklamak, sıkmak

ve öyle bir volkan patlamış,yaklaşma kaç git
sen bana birtanesin derdin
senin dediğin gibi olacak tek olarak kalacam
senin bıraktığın boşlukta

Ve şimdi ben ;
onu yüreğimdeki, boş bir istasyonun,boş bir trenin,
boş vagonlarına bırakıyorum.
hani tren hareket ederken çığlık gibi bir sesi vardır
işte o haykırış sesi gibi haykırdım,yüreğimi paramparça edercesine
bütün damarlarını niğme niğme etmek istercesine


nedenini bilmedim yaktım işte kendimi
yakışların haykırışların hayalimi büyütecek
eğer yürekler masum olsaydı hiç kaçarmıydı gözyaşları
o masum damlalar kendilerini gözlerden bile atarmıydı
hayat yürekte tutmuyor işte hiçbir şeyi

ne yapıyım dörtduvar arasındayım
sana hayalimde sarılmak var
başım dizlerimin arasında
gözyaşlarımda gözlerime sımsıkı sarılmış
ben yüreğimi sıkırak gözlerime emanetin olan gözyaşlarını,
hayatıma, hayalim olan aşkını veriyorum
ne büyük bir tufandı senin benden geçişin
HAYAL ROMAN