ilk ve son
tıpkı sazın teli gibi, hırpalandıkça sesini duyurabilen yüreğim
onun gidişine bakan gözlerim, onun yaktığı yüreğe melhemim bulutlar birbirlerini sarınca nasılda yağmurlar ıslatıyor içlerini ve ben yüreğimi sıkınca nasılda gözyaşları ıslatıyor bedenimi vakti gelmiş diyorum nasıl yağmur zamanı gelince yağıyorsa ve sonra her yer güneşten kavruluyorsa vakti gelmiş yüreğimin diyorum yan, parçalan,gözler ağlarsa içine bir ah çekmektir ona daldığın an bir yağmur damlasının, saçını,yanaklarını, okşayışı gibidir soğuk ve milim milim yüreğine ilerleyişi gibidir aşkın hani sazın tellerinin yüreğe verdiği hüzündür yüreğinin gözlere emridir gözyaşları............... yüreğinin gözlerine vadettiği gözyaşları sevdalındır çırpınışlar haykırışlar yüreğe, gözler, gözyaşlarıyla dokunmak isterken onun son resmine sen, hayal ederken onun gözlerindeki son adımlarını iki küçük el, iki mezar taşı ilk ve son aşkımsın |