Adını Memleketimin Mutluluk Başkenti YapıyorumGecenin karanlığını bölen Tehirli bir tren daha kalkıyor şehrimden sana. Özlemini harf harf satırlara döküp Yine sana yol oluyor gözlerim. Sana gelirken geçtiğim her bir kasabaya Bana kattığın umutların bir dirhemini bağışlıyorum. Seni anlatmaya yeltendikçe ; Sözcükler yetim, Mürekkep öksüz kalıyor . Biliyorum ki; Gözlerinin değmediği her yer kara kış, Fırtına, boran.. Yüzünün geçmediği her bir coğrafya, kısır ve kurak. Ellerinden süzülmemiş her bir harf, Devrik cümleye mahkum. Sesinin vurmadığı her bir kıyı, Toprağa karışmaya yeminli. Dudaklarında ıslanmamış her bir şarkı, yetim ve ketum. Seni özledikçe daha fazla büyüyorsun yüreğimde. Bir gecede, Adını memleketimin mutluluk başkenti yapıyorum. Gül’üşünü, yetim ve öksüz çocukların gözlerine Güneş diye seriyorum her sabah ezanında. Ve ne zaman kekeme olsa çocukluğum, Ve ne zaman diz çöktürülse bir avuç umudum, Sesinin varlığına koşar yarı uykulu yarı tok mutluluğum. Zaman, bizi çoktan es geçse de, Bir bavul dolusu umutlarınla, Bir vapur iskelesinde beni bekle. Ben tam zamanında Hayatı " sevda " geç’e, Bir nihavent şarkının notasında Sana gül’ümsüyor olacağım sevgili. 29 Nisan 2012 İsmail Sarıgene |