Yeşillere hasret çiçeklerle boğuştum
Renk cümbüşü dört bir yan, pırıl pırıl
Sarı, beyaz, mor, kırmızı, pembe
Her biri ayrı tonlarda

Genzime yayılan
Nemli çim kokuları
Ağaç diplerine sinmiş iştah şurubu sanki

Boş ayakabılara sırtını dönmüş
Çimlere yayılmış ayakların
açık parmakları serinleten piknik havası

uzun uzun dinliyorum
Gökyüzünde uçuşan
Serçeler, kargalar, saksağan, papağan seslerini

Kulaklarımdan içime içime sızarak
Dans eden cıvıltılarını

Çam ağaçlarının uzayıp giden dikenleri
Gökyüzününün enginliğine meydan okuyan
Maviliklerde iz bırakan uçaklar
Hangi ülkelerin yolcularının taşıyıcısı
Kavuşmaların, sevinçlerin habercisi onlar
Ayrılıkların
İçine gömülü hasretlerin

Gönül çekmecelerine yerleştirdiğim
yalnızlığı delen
güzellikler
Kurtuluşun ara perdesi