Gurbet Akşamları
Bir fasl-ı hüzzamdır ki, unutturur neşeyi,
Diyarın garabeti kaplar dört bir köşeyi, Kimine salık verir meyhaneyi şişeyi. Başucunda oturur şu gurbet akşamları. Bu şehrin vicdanında yoktur karalar aklar, Kim bilir bu karanlık, ne günahları saklar, Gece hep bana kalır, bu kasvetli sokaklar, Elden ele götürür, şu gurbet akşamları. Bugün yad olur dünler, hasret kaplar odanı, Yarın kulakta çınlar: “Anan alsın gadanı”, Evde ekmek edeni, dağda koyun güdeni, Bir araya getirir şu gurbet akşamları. Bir hicran bestesidir, alnımdaki bu yazgı, Bir ömür gizlemiştir her geceye bu ezgi, Gündüzü müjdelerken ufuklardaki çizgi, Yüreğime oturur şu gurbet akşamları. Sabahla sona erer, bütün kabuslar düşler, Hiç vakit kaybetmeden, yaşamla savaş başlar, Düzlüğe meyletmişken tırmandığım yokuşlar, Mecalimi bitirir şu gurbet akşamları. Yavaş yavaş götürür şu gurbet akşamları. Turan Al |
değerli kaleminizi gönülden kutluyor saygılar sunuyorum..