ESARETSoğuk bir duş kadar ayıltıcı, göremediklerim. Başka bir kadın varmış, gözlerinde Görmek istemedim affet, başka bir kadını içmek istemedim o gözlerden Yakıştıramadım hiç kendime ve sana bu büyük yanlış kimindi, bilemedim Bilemedim affet, bana yarım bir kalp verdiğini doğurduğumuz aşkın yüreği eksik doğduğunu Aklı zihni hep o olduğunu, hissedemedim affet bir ölünün kalp atışlarını,sıcaklığını, ensemde olan nefesini… Gülüşümün az, üzüntümün ise çok olmasının nedeninin bana katılmış olduğunu, fark edemedim. Affet, seni ondan çok sevdim, bu yüzden kan ile seviştim bilmeden *** Yüreğine aldığın her insan ömründen, güzel ne varsa çalıyormuş giderken.. Öyle bir gidiyormuş ki buz kesiyormuşsun sıcacık odanda.. Donuyormuş deniz gözler. Matlaşıyor, yosun tutuyormuş sonra. Yavaşlıyormuş hareketler, ağır ağır seviyormuşsun... Gidişine bile doyamadığın insanı. Üzülmeye bile halin kalmıyor, konuşmak isterken varmıyormuş dilin, söz söylemeye. Ne zorluk görmüşüm önceden diyorsun, ne bir şey... Başa gelince. Karartıyormuş havayı, hayatı, hayatımı... İşte böyle… ** - Bir kadın, tanımadığı bir kadını nasıl öldürür? Kan, kaç kere bulaşır ellerine? Ya dökmediği gözyaşını, başka bir kadına nasıl döktürür? Ya acı, ya yük, ya o gittiği için çektiğim dert , Geçmişten bir kadın nasıl olur da gelecekteki bir insanı mahfedebilir? Şöyle ki; Aşk birikimli ilerlemez, ya varsın ya yoksun, Çoğalmışım ondan sebep, katılmış üstüme ben bilmeden Acısı, aşkı, ayrı ayrı üzerime kalmış Bitirmiş beni, ben sevmiş sanmışım, ondan bi’haber * Duvara attığım çeltikler kavuşma niyetiyle değil bu sefer Belki; Gidiyor olduğun yollara çit çiziyorum, kimse görmeden Belki de çitler gidişini engellemek istiyor, bilemiyorum Ama Hatıraları silmek değil, karalamak oluyor çoğu zaman bu Cesaretin böylesi diyorsun, böylesi en esareti, bilmeden * Olsun diyor bir tarafım hep aşka müsait, unuturum Diğer tarafım kapalı senli bir harf ! Bozguna uğramış, acıya uyarlı en ince çizgiler Gözlerimin tamamı kanlı bir nevi, bir nevi sana yanar bilmeden * Bilinmez işte verilen kıymet, eder artışı Gözümü dolduran yaş, kalbimin üçte biri fazlası Demek ki ondan yoksun bu can senden Boğuldun gittin bir imdatlık sevmeden * Çizgiler, dört duvar bir de ben Acının tarife uyan en tatlı yanları Zamanın muhtaç kaldığı,bir soluk inanç Bir meblağ haykırış, sonra sen * Bir ayrılık dolaşmıştı dudaklarında, rengi gri bir hoşça kal Git diyemediğinden gittin biliyorum Acısı bende kalsın yalnız kalmayayım istedin Belki de gerçekten görmedin Hiç bağlanmadın yüreğimin ipine Zor değildi ki ortaklık bir hüzne, Hissetmek zor olmamalıydı ellerin değerken ömrüme * Gidiş faslı bu kadar uzun sürer mi insanın? Ağır çekim sürüklenen bir aşk, Sanki eşeliyor topraklarımı tırnakların Acının en puslu yanı, bakıyor olmam ardından öylece ilk defa gülmeden * Bilmiyorsun işte Çünkü sen gitmekle meşgulsün şu aralar Sen ceketini alıp çıktın ben hayalini giyindim, oturdum Çektim bir nefes sigaradan, üfledim aynada kendime Tüm oda sen koktu, yalnızlık... Yudum yudum içilen her karanlığa, programlıydı bu ayrılık Bir adet şakak ve dayanan soğuk iki çift söz Ölüm vuruşu bu yaptığın, zihnimdeki düşlere * Çeltikler uzadı gitti, yazdı ve kendi kendini okudu, Ellerim sana uzandı dön, bendeki sen ölmeden! │Yağmur TURAN |