RİKKÂT
Ben burada ezileyim de ezim! ..ezim! ..ezim! ..
Sen orada bir irade, bir disiplin, bir azim... Şöyle bir etrafına baksan ya...baksan ya kızım! Rikkatin için daha ne yapmam, ne yazmam lâzım? Nasıl bir gönül var bende? ..nasıl bir kalp var sende? .. Sevemedin bir türlü! ..olsun be! ..sen sevmesen de... Severim! sevme! sevme! ..severim be ’hoşt! ’ desen de... Rikkatin için daha ne yapmam, ne yazmam lâzım? Görmesem katlanırdım...hani var ya ’gözden ırak...’ Görüldün be güzelim, deme şimdi...vaz geç! bırak! ’ Zaten yanıyordum...bir daha yaktın! şu işe bak! .. Rikkatin için daha ne yapmam, ne yazmam lâzım? Rikkat’i bilir misin? ..bir rikkate gelir misin? .. Böyle gönül verene sen de gönül verir misin*.. Yapma be zûlüm! .. yapma! şen’i, zalim, şerir misin? .. Rikkatin için daha ne yapmam, ne yazmam lâzım? Rikkat’i...’DİKKAT’ sanma...Türkçe’yi bilirsin iyi! ! Hoş dikkat etsen görürdün seni seveni...şey’i... Kulağın bende olsun bari...bırak nây’ı...ney’i... Rikkatin için daha ne yapmam, ne yazmam lâzım? 14.12.2004/13.30 |