Buhran
Zonklayan kafa, çırpınan bir ruh…
İşte aynalarda gizlenen halim. Hüzün ki: Bir kadın. Kadın ki: Hep şuh. Acaba ben miyim, sen misin zalim? ‘Vurun’ narasıyla atılır taşlar. Tozlar bir sıtmalı yelle savrulur. Dumanlı yüzlere mıhlanır yaşlar. Tüm çileli canlar böyle vurulur. Çile kıskacını ruhuma takmış. Volkanlar içinde buzdan kuleyim. Akkor bir hüzün ki ruhumu yakmış. Vade bırakmıyor nasıl öleyim? Ölüm; bilmeceme işte ipucu. Varlığın yoklukla bir olduğu dem. Sonların başı ve başların sonu. Çıkmaz bir sokakta kayboldu gölgem… |