ADA KAŞİFLERİ_Keşfe acemi kaşiflerin seyrüsefer defterinden alıntılar_ Martıları didikleri ekmek parçasıyla bırakarak kıyıda, Yabancısı olduğumuz bu adayı keşfe çıkmıştık aslında, dere tepe, Adım adım. Acemiliğimizi ustalık havalarımızla bastırmaya çalışarak. Kılavuzluğu ekseri sana bırakmıştım o tekinsiz topraklarda, İstiyordum ki bir de nereden gideceğimizi düşünmeyeyim, Tut elimden ve göster hangi patikadan ineceğiz aşağılara, Hangi dere boylarında yıkayacağız yüzümüzü, Ne yalan söylemeli şimdi eksiksiz yerine getiriyordun görevini Ve hatta gereksiz bir ciddiyet yapışmıştı üzerine. Macellan, Vespucci veya belki de bir Astek rehberin ruhuyla harman olmuştu ruhun o saatlerde. Yüzüne bakıyordum, geçmişten sirayet eden hayaletleri görebilmek için, Kan ter içinde kalmış teninden sızan su damlacıklarından başka sızıntı göremeyince, Vaz geçip devam ediyordum yürümeye … Kuralllar koyduğun da oluyordu, O çiçek yasak, zehirli yaprakları, dokunma gibilerinden, Oysa tüm güzelliği ve renkleri ile nasıl da davetkar bakıyorlardı yüzüme, Alsam yada usulca dokunsam bir kere, hissetsem avcum içerisinde Ve geçse al al renkleri yüzüme, Ama öyle düşünecek fazlaca zaman bırakmıyordu keşfimiz, Odaklanıp da yaprağa, karar vereyim, Alacası düşmeye başladığında akşamın, keşfe son verip, Sokulmuştuk hani birkaç şiirin ve yarım yarım anımsadığımız dizelerin sığınağına, Haybeye bir sığınış değildi aslında şiirlere, Biliyorduk ki bir çift kanata asılı bu sahipsiz ada turu bitecekti az sonra, Ve keşfin yorgun kaşifleri olarak Bir kısa not düşecektik kara kaplı deftere; ‘’Elveda Ada’’ Diye ortak bir imzayla. Hülya Ilgaz |