BALIKÇININ ARDINDAN
BALIKÇININ ARDINDAN
Bir zamanlar Misina ve olta taşırdın çantanda Şimdi ne oldu haa usta? Konuşsana! konuşamazsın değil mi? Biliyordum böyle olacağını Biliyordum apansız gideceğini Görüyorum da sararmış otlar Kurumuş dağ çiçekleri yoldaş olmuş sana Ölüm bile alamamış güzelliğini Oysaki en sevdiğin gülleri getirmiştim Bir de hasret kokan yüreğimi Oysaki yoksun Oysaki uzaklardasın Oysaki ne çok şey anlatacaktım sana Balık ekmek sattığın tekneni Işığı yanmayan bacası tütmeyen evini Öksüz kalan Karadeniz’i Boynu bükük mahallelini Yetim kalan yüreğimi anlatacaktım sana Söylesene haa usta Bir daha dönmeyecek misin? Hatırlıyorum da Hep balık tutma yarışına girerdik seninle Hep de kaybeden ben olurdum Sonra da; asil bir davranışla Karadeniz’e karşı rakı içerdik Bir kız sevmiştin ölürcesine Efkârlı günlerinde onu anlatırdın bana Hayal kurardın uzaklara dalarak Nemli gözlerle ekmek tekneni gösterirdin “Düğünümüz bu tekne de olacaktı derdin” Söylesene usta Şimdi onunlasın bari mutlu musun? Kendini kahredip Yüreğine zincir vurmuştun o ölünce Ben ne yapayım şimdi söylesene haa usta? söylesene? 1998 / GAZİANTEP |
Yüreğine zincir vurmuştun o ölünce
Ben ne yapayım şimdi
söylesene haa usta?
söylesene?
tebrikler...(Müslüm Gürses'den aklıma Usta şarkısı geldi birden)
mutluluk kapımı çalmadı gitti..
dalımda bir yaprak görmedim usta.
murad yalanmış umutsa hayal...
böyle yaşamaktan bıktım ben usta...
dizelerinizi kutlarım...