Unuturum
Sen gittiğinden beri üç kişi takılıyoruz.
Ben,yalnızlığım ve çaresizliğim. Yalnızlığım soruyor ’’Neden yalnızsın?’’diye. ’’Doğru insan,doğru kişiyi sevmediği için yalnızım.’’diyorum çaresizce. Bu sefer çaresizlik soruyor ’’Onu seviyor musun?’’diye. En can alıcı soru bu işte,’’Hemde her şeyden çok.’’diyorum kendimden emin. ’’Öyleyse çıkardın karşısına,söylerdin onu sevdiğini.’’diyor yalnızlık inanmamışcasına. ’’O başkasını severken nasıl çıkarım onun karşısına?’’ ’’Onun sevdiği seviyor mu peki onu?’’diyor kazıkçı çaresizlik. Bu soruya bir cevap bulamıyorum. ’’Görmeden aşk nasıl oluyor yahu.’’diyor yalnızlık. ’’Biz Allah’ı görmeden sevmedik mi?’’diye karşılık veriyorum. ’’Ama onunla sen akla kara gibisiniz.’’diyor patavatsız çaresizlik. O an bir damla yaş süzülüyor kuru yanaklarıma. Duymazlıktan gelerek dalıyorum uzaklara. O kahrolası sözünü yineliyor çaresizlik. ’’Ama ben onu çok seviyorum.’’diyorum hıçkırıklar arasında. ’’Ama o da başkasını seviyor.’’diyor hain yalnızlık. Ne yani,o başkasını seviyor diye onu sevmeyecek miyim? Kuru yanaklarım birden bire ıpıslak olmuştu bile. ’’Sevdiğini söyleyecek cesaretin yoksa unut onu.’’diyor çaresizlik. Öyleyse sende nefes alma! ’’Unut onu!’’diyerek onaylıyor çaresizliği yalnızlık. Sevdiğim mi yanlış kişi yoksa etrafımdakiler mi? Etrafımdakileri kovuyorum amansızca. Seni unutmamı söylüyorlar bana,hangi hakla? Unuturum pekala. Ama seni değil,etrafımdaki herkesi. |