Başa Çıkamıyorum KendimleZamana dur diyemedik Garanti altındaydı sanki yarınlar Kendimizden öylesine emindik Sarhoş duygularda uçarken Bilemedik İlk aşkın esintisine kapıldık Sürüklendik Ne de iyi ettik Yıldönümlerinde zaman, hep geriye dönük Unutulmuyormuş meğer ilk heyecanlar İlk buluşmalar Hala titrer ayaklarım o günkü gibi Sana gelmenin telaşındayım Evde misin? Hadi say sende Dün dediğimizin günün üstünden Kırk yıl geçmiş Benden büyük şimdi çocuklarım Sen ne haldesin Neredesin kim bilir Her yıl dönümlerinde ben Nisan yağmurlarındayım Taksim’de seni bekliyorum hala Postanenin önünde Ya da Kadıköy vapurundan şimdi indim Suadiye otobüsüne bineceğim birazdan Evde misin? Sana geleceğim Adımlarımı saya saya Az kaldı diyeceğim Şu köşeyi dönünce görünecek ev Aralanacak bir perde Yüzünü göreceğim Gel diyeceksin Geleceğim… Çok büyüdük biliyor musun? Kafa tutamadık zamana Ah Şimdiki aklım olsa ‘’ İstanbul’un orta yerinde gözlerim vardı Vuruldu Piyerloti’de’’ Çemberlitaş’ta o gün Bırakır mıydım hiç ellerini O muhallebici masasında Ölümü bile bile Takılmaz mıydım peşine Gurur neymiş Onur neymiş Çiğnemez miydim ayaklar altında Ben seni en saf duygularımla sevdim Namusumla sevdim… Keşke bir resmini Bıraksaydın gitmeden Sadece bu geceye mahsus Göğsümde saklayabilseydim Düne hürmeten Anılar Zaman tribününde büyüyor Gittikçe O sen miydim? Kör kütük âşık O ben miydim? Kafam karışık O ben miydim? Heyecan denizinde boğulmuş Ve de O sen miydin? Gemisini kurtaran kaptan ‘’Acıtıyorsun bırak elimi Sakalların yüzüme batıyor’’ Gülmekle ağlamak arası bir yerdeyim Anla işte ne haldeyim Yaşamayı özledim Büyümeye çalıştığım o yılları Çıkıp geliversen diyorum Hesap versen gönül mahkûmum Hep senden yana bir tarafım eksik/lere Hesap versen Hep senden yana bir tarafım öksüz/lere Çıkıp geliversen diyorum Bir selam versen İdare ederim bilirim Bir kırk yılı daha garanti ederim Beklerim Vazgeçtim hesaplardan Genel af çıkarttım bu yaradan Yeter ki gel Başa çıkamıyorum kendimle... Nurten Altınok |