ormanların tarihi
bir gece daha bitiyor
ömrümden... işte bir gece daha yitip gidiyor kayıyor ellerimden... dert ettiğimden değil şekvacı olduğumdan değil bir gece daha gidiyor sadece... ömrümden... söyleyecek büyük laflarım yok hayata dair nedir diye sorarsan beklediğin; yoktur beklediğim duru, berrak, şeffaf sakin, sessiz, huzurlu bir gece, yitip gidiyor sadece... ne ki, vakti geldiyse eğer, ne ki? yaşlı köknar ağacı kayıyorsa toprağından huzurla devriliyor belki de ayrılmıyor ormanından ki yüzyıllardır böyle devam eder tarihi, ormanların dağların yamaçların sırası geldiyse, sakince bırakıp kökünü koparır damarından sürüp alnını, serin tatlı rüzgarlara kül olup katılır ve bakar aşağıdan her geçen gün büyüyen her geçen gün yeşeren bir zamanlar dik durduğu ormanına... 11.04.2012 |