Tutsak Kaldım GözyaşımaYokluğuna düştükçe gözlerim Gözlerim tutsak,gözlerim ağlamaklı Kirpiklerim yanıyor Tut bakışımdan ey can Islansın ellerin Ellerin ki bana yasaklı... Ellerin hasret, ellerin ayrılıkmış Aşkın yüzünü yere eğip, en güzel düşlerimi çalmış. Yıllarımı vurdukça hasretin Ben sana yorgun ,ben sana bitap Sen gibi koktukça geceler Gündüzler ağladı hüznümden utanarak Yüreğime düştü sonsuz bir ağrı Üşüdü içimde hayalin Özleminle yanarak... Özlemin ki koca bir yıkım Özlemin yara Yokluğun kadar ,canımı düşürdü dara... Bilirim dikiş tutmaz yeri derindir Üstüne tuz basan ,o çocuk ellerindir Dokunduğum her yerde sanki izleri Öldüremedim bir türlü içimde seni Gözlerim hala gözlerini saklar Baktığım her yere yüzünü bıraktı acın Uslanmadı yokluğundan ne cadde ne sokaklar... Ölümlere doğdum gidişinin ardından Tutsak kaldım gözyaşıma Ağladım yaşım kadar... Dilimin mihrabında tutuklu kaldı adın İçimde sustu hayat sevdadan yana Dudağımın ucunda paslandı sözüm Yokluğuna ölesiye dilsizim yar... Hani güneşimdi gözlerin Ruhumu okşardı bakışın Canıma can katarak Kokun kokuma karışmışken bu kadar Söyle seni nasıl unutayım Yüreğimi yakan ateşimdin sen İçime akan gözyaşımı söyle nerde kurutayım... Şimdi sen yanım yarım,sol yanım buruk Hazan dalına konan serçe gibiyim Göçemedim yokluğundan ,kanadım kırık Hasretinin rüzgarında savruldu umut Gittiğin mevsimde gel Bir kez daha kokmasın sonbahar ayrılık Bilirsin ben sende sevmiştim eylülleri Ölesiye tutkulu ,ölesiye deli... Gel de tut yalnızlığımdan Ağladığım kadar güldür yüzümü Vuslatın kurşun olsun ,yokluğunu vursun Mutluluğun gözyaşıyla yıka hüznümü... 10.04.2012 ARZU KARADOĞAN |
ilhamın daim olsun şaire, saygı ve selam ile...