DÜNYÂ
Bilinmedik bir mecra ki, boydan, boya karanlık.
Gelen ağlar, geçen ağlar, göz yaşları sel imiş. Her an cefa, her an çile, kimmiş, kime yârenlik. Bir dokunsan, bin âh gelir, âh’ı feryat bol imiş. Kim demiş ki; seyre değer, gelin görün seyranlık. Gördüğün, göreceğinden, umut, hayal kül imiş. Kayda değer hiçbir şey yok, eni, sonu vîrânlık. Baykuş’a yer bulunamaz, kuş konmaz bir dal imiş. Ya yanılır, ya donulur,yok imiş bir serinlik. Gül bulunmaz şakıyacak, Şeydâ bülbül lâl imiş. Güzelmidir, çirkinmidir, bilinmez bir görümlük. İçi yakar, dışı yakar, geçmez akçe pul imiş. Memnun olan varmıdır ki? bu günlük ve yarınlık. Günden güne ağırlaşan, sırtında bir çul imiş. Yüksekler karlı, boranlı, kalan çukur derinlik. Pılı, pırtının kaldığı, son geçilen yol imiş. Yaralar azgın, umutsuz, sargı yok bir sarımlık. Gider iken bineceğin, son binit bir sal imiş. Kadâni kalınamaz imiş, burda bir gül derimlik. gidenin hiç dönmediği, nahoş bir mahâl imiş.. Ozan KADÂNİ. |
Hoş geldin.
Yontar tarafından 4/6/2012 8:13:32 PM zamanında düzenlenmiştir.