Taş Köprü
Ben bir taş köprüyüm,
Ayaklarım taştandır benim Her su taşkınında ürperir bedenim Kaç asır devirdim şu yaralı yüreğimde Hiç biri senin gibi değildi bu yüzdendir son nefesim sendedir Kaç bin adımda değiştin sen kaç bin adımda değişir nefesin Ben hala senin için yaptığım kağıt evdeyim Sandallarım kağıttan, Ben her bir kalenin sur’uyum... Fatihin toplarından korundum ama senin rüzgarınla kaç kere yıkıldım. Bazen masum bir kız çoçuğu olurum,9 yaşında elfida olur ölürüm... Bazen hayata renkler katar kırmızıya boyanırım,kanım çekilir... Üşürüm... Son bir kez gördüm kendimi...mutsuzluğumu... Farkındayım çok zormuş unutmak , Zaman denen ilaç varmış.. Öyleyse.. Kimim ben ? Bazen gök gürültüsü ,bazen yağmur Bazende toz pembe bir hayal... Gidiyorum ben yolum uzun,tozlu ve karanlık Sen hoşçakal... Yada hayır şimdi değil... Nasıl öğrendin unutmayı... Neyse... Benim dilim yok,bedenim yok... Kalbim yok.. Ben taş köprüyüm. |