KAHRAMAN OLMAYA MAHKÛMDUR
Kahır kervanlarında can dizi dizi
Kirpik yağmurlarında kor kor damlalar Asırlık törelerin sancısıyla Gücü yetmez ne şimdiye ne de sonraya Oysa o karlı dağların dostudur Gurbete uzanan yolların yolcusu Bir güvercin kanadında taşınan Hasretin bin türlüsü Umudu gelmeyen yarınlarda Umudu usanmaz uslanmaz sevdasında Yüz vermez ölüme koynuna almaz ihaneti Toprak nasıl bereketlenir Nasıl yeşil baharda canavar kesilir Onun sabrı da öylesine korkunçtur Çünkü o kahraman olmaya mahkûmdur Kısacası anadır kadındır Candır canandır Ve de ölümüne vardır Gün erkenden uyanır onun için Daha düşlerinin bedelini ödemeden Borçlanır hayallerine Can damarında beslenir yorgunluğun acıları Her ne çekerse Bir kenar süsü yapar geçer ömür defterine Ve yürür gider pervasızca yüreğinin peşinden Suskun bir sızıdır içindeki taş dilsizliği Yorgun bir gönüldür avutmayı beceremediği Oysa o gökyüzündeki güvercinlerin uçuşunu bölüşür Gözlerinin enginliğinde Yeryüzünde toprağın bereketiyle boy ölçüşür Yüreğinin sabrıyla Yaşamdaki ustalığına bakmaksızın Bir yama gibi dokunur Çünkü kahraman olmaya mahkûmdur Kısacası kadındır anadır Candır canandır Ve de ölümüne vardır Ne türküler değiştirebildi onun yazgısını Ne de yaşadığı zaman kayda aldı arzusunu Bir zincir gibi bağladı yüreğini sevdalara Bir yangın gibi dağladı yüreğini acılarla Dilsizliğin tuzağında yarınların uzağında Sessiz bir yakarış olarak kaldı Sürgün geldi zamanın ötesinden Sürgün gecelere kilitlendi Oysa misli bulunmaz yeryüzünde Bir ölür bin dirilir anam dendiğinde “Buyur buradan iç” der gibi sunar canı Acep neresi ondan ötedir ki Hangi dağ ondan yücedir ki Hangi toprak böylesine bereketli Hangi can ölümüne yürekli Nerede gözünün nuru Nerede bileğinin gücü Nerede alnının teri yoktur Çünkü o kahraman olmaya mahkûmdur Kısacası anadır kadındır Candır canandır Ve de ölümüne vardır Yurdagül ÖZAY |
Kısacası anadır kadındır
Candır canandır
Ve de ölümüne vardır
ELLERİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ŞAİRE