GÜN DOĞUMUNDAKİ AY IŞIĞI
güzel güneşli bir öğle akşamıydı o gün
bilindik sıradan bir kafede sıradan bir arkadasımın sıradan olmayan bir denklemiydin ben seni o gün tanıdım ve yeni bir gün başladı gözlerini değil bana bakan gözlerini beğenmiştim sabah 6 sulardında doğan güneşin güzelliği değildi senin bendeki görüntün bütün dünyayı aydınlatan güneştin sen hani konuşurken yüzüme bakıp kalırdın ya kızarırdın ya hani o söylemek istediğin şeyi utanıp söyleyemediğinde bende bakıp kaldım... kızardım... ama utançtan değil yarım kalan o yeni günün akşamında yatağa girip uyuyamamktan.. kafamı yastığa koyduğumda kulağımda çınlayan GİT sesine uyandım her gece defalarca... senin dudaklarını hissetim her gece dudağımda parmaklarımın ucunda uyandım.yarım kaldım uyuyamadım hiç o günden sonra hep o günü yaşadım aynı dakikaları aynı saniyeleri... küçük bir çocugun oyundan dışlanıp yerine başka birinin alınmasıydı benimkisi sanki başka oyun yokmuş gibi gözlerim doldu defalarca arkadaşlarımı suçladım hayatı,sistemi,gençliğimi.... gelen gideni aratırdı hep hani sen neden aratmadın başkalarında seni aradığım gibi dokunuşunu da aldın yanında yeni bir güne başlarken bitirdin her günü,geceyi her seferinde yeni güneşe uyandın ben yapamadım... lanet ettim ağzıma kesip atmak istedim dilimi defelarca indirmek istedim camı çerçeveyi indirdim ama geriye alamadım zamanı keşke söylemeseydim.... |