SUSKUN GÜL'E
Adına kim,
Kim "suskun Gül" dedi, Sen sustun ya bütün Bülbül!ler yasta, Gonca gonca açtığını, Yanaklarının allandığını, Bilirdimde,,, Suskun olacağın,, Bir gün gelipde susacağın,Aklımın ucundan bile geçmezdi.. Hele hele açmayacağın, Küserek susacağın... Sevgisiz susuz kalacağın,, Sararıp solacağın,, Bülbül’üne kıyacağın...! Kadermiş meğer, Alın yazısıymış olacağı yaşanacağı varmış.. Ey.! yar,,,ey..! suskun Gülüm,, Seni küstüren susturan neydi, Gözyaşlarımmı yetmedi, Seni açtırabilmek yaşatabilmek için..! Oysa bilseydin; Sen,,sadece sustun,, Aklına gelirmiydi,, Bir gün sen susacaksın, Benimse gerçekten lâl olacağım.... Belki sen, Gün gelir suskunluğunu bozarsında, Ben,,niyetimi bozmayacağım,orucumu tutacağım, İftarımı açmıyacağım, Konuşmayacağım..! ...... Nereden bilebilirdinki...! Çok yakın ama cennet bahçesinde, Açacak kadar uzak olduğunu. Beni dünyada öyle ağır bir vebal altına soktunki, Sana ulaşabilmek için, Cennete gelip seni koklayıp sevebilmek için, Nasıl Mevlaya bir kul olmalıyımki, Bunun yolunu nasıl bulmalıyımki, Ne yapmalıyımki, Yanına gelebileyim,seni sevebileyim,,seni koklayabileyim..! ........ Uzağı yakın edenim sendin benim,, Peki ellerimi tut diye uzattığımda , Tutmayan kimdi, Cennetin yolunu tarif etmeyen kimdi.. Yoksa,,,yoksa suskunluğundaki sebep, Çektiğin vicdan azabının izlerimiydi, Sen suskunsun ya,sustun ya, O konuşuyor çünkü,, İşte böyle GÜLÜM,,var sen sus, Gam değil benim yaslı gönlüme, Sen suski yüreğin ve vicdanın konuşsun.. Yolunu gözterir bana belki...! ...... Ben,, ben mevladan dilerim,, Cennette açtığın dalın yerini adresini,, Dünyada bu tada varamazsam,,da...! Emin ol mahşerde bulurum seni, Sen; Bu dünyada kursağımda koysanda hevesimi... 26 Mart 2012 29.48 |