Sonra
fallar çıkmaz, içimiz yanar
terkedilmişliğimizin niçinin de kala-kalırız hazmedemez, anlayamaz kabullenemeyiz bir şeyler yalandır, inanmayız, ikna olmayız, mutmain değiliz oysa tercihleri olmalı kişinin ve gerekçesi kararına esas teşkil eden herkes kendi kararlarını, hür iradesi ile vermeli artık sevmiyordur, can-ı gönülden kime ne; bu onun tercihi oysa gerçek yok mu, geldiğinde “hoş geldi”.. deyip başımıza taç ederken gittiğinde hüsnü kabul ile hürmette kusur etmeden kaderimin burasından ömrümün bu kadarına şükür Yaratana yazana şükür adını yazdım adıyla yan yana gitmesi gerekiyordu kader böyle istedi şükür çok mutlu etti ama gel bunu yüreğine anlat sen o’nlu hasretler büyütürken ve umurunda olmadan visalmiş, vuslatmış onun mutluluğu üstüne dualar, temenniler, hülyalar sevdiklerine kol-kanat sevmediklerine düşman olmalar son bir kez daha sevdiğini söylemediğine pişman olmalar hep en güzel yerinde olmadık kırılmalar budanmalar kahrolmalar.. yanmalar sevmek güzeldi. sevişmek de sevgili en güzel hem de; güzeller güzeli |
sevişmek de
sevgili en güzel hem de;
güzeller güzeli
Bu güzelliği bizlerle paylaştığınız için teşekkürler..
İçten, samimi, nefis dizelerdi.. Ruhumu ısıttı..