Zır Kayısı
Duygular, uygular, çalkantılar
Bilmek, sorumlu olmak gibi bir insani erdemle Ve onu anlamak gibi bir gayreti ser demle. Şiir zorunlulukla yazılır, Şair oluşunuzu bilmeden her demle. Tüketilen bir zaman Yeni vakte sizleri müjdeledikçe. Alırız elimize, failinden bir vezin El şakakta, düşüne düşüne gezin Elbette güzelliktir bu da huyumuz Ne var ki olmamalı her dem suyumuz Peyzaj mimarı tamamlarsa da Mimarinin kendisi değildir. Şiirde olması gibi olmaması ne yüküm. Şairin söyleyecekle elinde, dilinde büküm. Eğer koyacaksak ortaya bir hüküm Anlama ve anlatma görev meydanıdır. İfade eden kadar, anlayan gerek Sesten yapılmış hoşla bir duyar Ha kafiye yapılmıştır ha uyar Bu yol üzerine kılarsak kendimizi Aşamazlık olur her dem bendimizi Şiir çok şey yapmalı ama Aptallıkları büyülememeli. Şiirler okunup atıldıkça Beğenilmesi ne önemli Şiirler şarap gibidir Zamanla yıllanmasıdır, dönemli Anlaşılmamak gibi bir derdiniz olmamalı Çok okunacakla, ferdiniz olmadığı gibi. Tası tarağı meydanla edişinizdir ter Muradınızdır Anlayacak bilinçle, görecek gözdür, her Siz sosyo toplumsa olanı Kendi algılarınızla mı önemsersiniz? Yoksa, ortak sosyo toplumsa bilinçle mi? Bilsen biz seninle ne hünerleri yendik Akşamları zır kayısı Sabahları bin şeftali İt oğlu it elindeyken araf zamanlar Ne mecburlarımız oldu Kah kör kapı kollarında iz Kah Güneş’le, el ele biz 26.03.2012 Bayram KAYA Serdem : o yola, canı gönülden baş koyuşla, zaman ayırmak Araf: orta yer, orta konak, cennet cehennem arası yer. |