Zeus un Altarında
Zeus un altarında gün batarken
deniz ve gökyüzü vuslat renginde gözlerim kapalı sen ufukta bir hayal, narin yüzümde saçların ıslak ve ince çıplak ayaklarım suya hasret hazar gölünü geçiyorum deniz kızlarını incitmeden ince bir çığlığım sevişirken yolunu kaybeden martılara özenip soğuk sulara düşen kumruların bu kaçıncı intiharı ruhumu inciten bir elim nil nehrinde bir elim sahra çölünde yüzüm zeus altarında kurbanlık kızlara ağıt silsen gözlerini uzanıp duvağı örtülü çınarın yırtıp peçesini öpsen gamzelerinden dokunmadan o yasak meyveye Mezarlara gölge selviler dirilere duada deniz ve gökyüzü vuslat renginde hayalin semada uzanıp öpsem meleklerden bilinir simsiyah gözlerimde sukun dil yarası sözlerim kayıp olan düşlerim değil çığlık çığlığa bir sen varsın senin içinde sendeki seni arayan sendeki ben kayıp içine doğan da hasret değil zaten sana çok uzaklardan bakan siyah gözlerim denizin bittiği yerde yıkanıp ve, altımdan kaymadan toprak selam vermek yok artık yıldızlara elveda demeyeceğim merhaba demediğim hiçbir şeye sendeki beni yaşayıp öyle öleceğim seni işte öyle seveceğim deniz ve gökyüzü vuslat renginde Simsiyah |