EY TÜRKİYE'M EY VATANIM
Ey Türkiye’m! Ey öz vatanım!
Atamın, babamın sığındığı son yurdum. Taşına, toprağına şehit olduğum, Yaşamak için havasını soluduğum, Canım vatanım, cennet yurdum. Kuzeyden esen karayelim, Çılgın aşık gibi sahilleri döven Karadeniz’im! Martılar uçuşur boğazın köpüklü sularında, Aşklar, sevdalar yaşanır Yeditepe’de, Aşiyan’da, Her köşen tarih kokar, özlem kokar benim öz yurdum. İstanbul surlarında ecdadının ruhu , Elinde kılıcıyla, kalkanıyla dolaşır, Ege’nin suları Çanakkale’de Marmara’yla buluşur, Şarkılar söyler kıyıya vuran çılgın dalgalar, Karadeniz’de yeşilin üstüne, Bardaktan boşanırcasına yağar yağmur. Dağlardan aşağı hırçın dereler akar, Doğanın elinde sürüklenir toprak, Çamurdan seller dökülür Karadeniz’e, Geride gözyaşı, yıkılmış,koparılmış yürekler kalır, Daha da lacivertleşir mavi deniz Akdeniz’de, Görkemli yalnızlığıyla Toros dağları, Sessizce bakar gökyüzüne, Simsiyah yakar güneş sıcağı. Amanos Dağları meydan okur esen lodosa, Ağrı Dağı karlı başıyla serinletir güneşi, Öyle bir yurtsun ki Türkiye’m! Bir baba gibi sakin, bir anne kadar şefkatli, Bir gelin kadar narin. Al bayrağın kırmızısı, tan kızıllığı gibi koyu, Korkusuzca salınır gökyüzünde, Ayla yıldız beyaz gelinlik giyer gün ışığından, Güneşin gölgesi üstüne düşer, Ey Türkiye’m! Ey güzel vatan! Sen hiçbir zaman ihanet etmedin üstünde yaşayanlara, Su verdin pınarlarından, yağmurlar yağdırdın, Güneş açtırdın, başak verdin doyurmak için, Yurdundan sürülene yurt oldun, vatan oldun, Çaresize kol kanat gerdin. Ey namusum! Bindallı gelinim! Toprağım! Ekmeğiyle aşıyla karın doyurduğum, Ana baba, bacı kardeş ömür sürdüğüm, Aç açık kalsam da toprağında huzur bulduğum, Kırlarında at sürdüğüm, çamurunda yalın ayak yürüdüğüm, Avuçlarıma batan dikenine bile kızamadığım, Nazlı ülkem! Öz yurdum! Haksızlıklara en gür sesiyle karşı çıkan isyankarım, Yetime şefkatli bir annenin kucağını açan ülkem, Gözyaşında ıslandığım, İçime damla damla sevgisini akıttığım sevdalım, Trakya ovasında ayçiçeği gibi sararıp solduğum, Malazgirt’te düşmana meydan okuduğum, şanlı yurdum! Erzurum tabyalarına oyalı gelinlerin, Civan mertlerin kokusu sinmiş gazi ülkem! Giresun kalesinde arkadan vuranların öne eğildiği, Birer birer perişan edildiği yorgun yurdum. Sonsuzluktur senin sonun, Taş taş üstünde kalmasa da hiçbir şey, Son nefesini verse de seni sevenler, Bil ki; o al bayrak dalgalanacak gökyüzünde, sonsuza dek. Aya, yıldızlara selam verecek, Güneş sana ağlayacak her vakit. Gökyüzü kırmızıya bürünecek, Dünya sana hasret kalacak, muhtaç olacak, Sonsuzluk denizinde ilelebet yüzeceksin Türkiye’m! Yaşayacak ve var olacaksın her vakit. OSMAN ÖZTÜRK. EYLÜL.2010. EKSİK SAYFA ŞİİR KİTABIMDAN. |