BİR AKŞAMÜSTÜ
Dağlar ürpermişti yer susuyordu,
Yapraklar sarardı bir akşamüstü. Şimşek yıldırımlar lav kusuyordu, Ümitler karardı bir akşamüstü. Buluta kan düştü kızıla döndü. Umut güneşinin ışığı söndü. Düşlerin kahrolup gittiği gündü, Ufuklar morardı bir akşamüstü. Vuslat ülkesine hasretlik çökmüş, Gündüz ahlarını geceye dökmüş, Gönül yama yama sırları sökmüş, Çareler firardı bir akşamüstü. Bırakmaz kahreden hüzün yakanı, Yalancı akisler zehirler kanı, Yalnızlık ağısı yakarken canı, Saçlarım kırardı bir akşamüstü. Efkârın şevkine kurtlar üşüştü, Her esinti ile bir yaprak düştü, Bu nasıl hayaldi, bu nasıl düştü? Aklını yorardı bir akşamüstü. Setler tutamadı duygu selini. Teselli çekmişti artık elini , Hal dili inletmiş ta bam telini, Söz neye yarardı bir akşamüstü. Sevdalar küflenmiş zeval pasında, “Var”lığın mahfeli “yok”luk yasında, “Hiç”in idamına “var” sehpasında, Kılınmış karardı bir akşamüstü. “Makul”e düşmandır hırsla yarışan, İmkânsızı özler aşka karışan, Kör topal ümitler sefil perişan, Vuslatı sorardı bir akşamüstü. Sevinçler hüzünle, keder olurken, Nefsin yanlışları kader olurken, Ömür sermayesi heder olurken, Son kalan zarardı bir akşamüstü. “Yok”luk zulmetinden başımı alıp, “Var”lık iklimine takılıp kalıp, Gözlerim derinden derine dalıp, Baki dost arardı bir akşamüstü. |
BİR AKŞAMÜSTÜ
Dağlar ürpermişti yer susuyordu,
Yapraklar sarardı bir akşamüstü.
Şimşek yıldırımlar lav kusuyordu,
Ümitler karardı bir akşamüstü.
Buluta kan düştü kızıla döndü.
Umut güneşinin ışığı söndü.
Düşlerin kahrolup gittiği gündü,
Ufuklar morardı bir akşamüstü.
Vuslat ülkesine hasretlik çökmüş,
Gündüz ahlarını geceye dökmüş,
Gönül yama yama sırları sökmüş,
Çareler firardı bir akşamüstü.
Bırakmaz kahreden hüzün yakanı,
Yalancı akisler zehirler kanı,
Yalnızlık ağısı yakarken canı,
Saçlarım kırardı bir akşamüstü.
Efkârın şevkine kurtlar üşüştü,
Her esinti ile bir yaprak düştü,
Bu nasıl hayaldi, bu nasıl düştü?
Aklını yorardı bir akşamüstü.
Setler tutamadı duygu selini.
Teselli çekmişti artık elini ,
Hal dili inletmiş ta bam telini,
Söz neye yarardı bir akşamüstü.
Sevdalar küflenmiş zeval pasında,
“Var”lığın mahfeli “yok”luk yasında,
“Hiç”in idamına “var” sehpasında,
Kılınmış karardı bir akşamüstü.
“Makul”e düşmandır hırsla yarışan,
İmkânsızı özler aşka karışan,
Kör topal ümitler sefil perişan,
Vuslatı sorardı bir akşamüstü.
Sevinçler hüzünle, keder olurken,
Nefsin yanlışları kader olurken,
Ömür sermayesi heder olurken,
Son kalan zarardı bir akşamüstü.
“Yok”luk zulmetinden başımı alıp,
“Var”lık iklimine takılıp kalıp,
Gözlerim derinden derine dalıp,
Baki dost arardı bir akşamüstü.
Bayram Ali Bülbül (Bayram Ali Bülbü
Çok harika bir şiir haz içinde okudum akıcı uslubu keyf vedi
yürekten kutlar saygılar sunarım
Osman AKSOY