YAS..Biliyor musun… Bir bahar sabahını bekliyorum ölmek için Daldan düşen bir yaprağın hüznünü yaşamak, Ağustos böceğinin can verişini görmek istemiyorum… Kara bulutların üzerimde dolaştığını bilmek Gök gürültüsünü duymak istemiyorum giderken.. Bir bahar sabahını bekliyorum ölmek için Pırıl pırıl bir havada ölmeliyim ki gülerek Ardımda kalanlar üzülmesin… Bir bahar sabahını bekliyorum ölmek için Penceremden bakınca güneşi görmeliyim Mevsim güzken ölmekten çok korkuyorum, Yemyeşil bir dünyada ölmeliyim… Biliyorum ölümden soğuktur eceli kışın Ve bu benim elimde değil biliyorum Ama ölmeden bir sıcacık bakışın Anını yaşamalı ve ona gülmeliyim… “Her bahar gelince hatırlaman için beni üzülerek bir bahar günü öleceğim, Gideceğim Nisan Yağmurları ile toprağa süzülerek…” Şimdi, Elimden tutup götürseler ne olur Yine koşsak kırlarda Elele yorulana dek; Hani seninle fırsat buldukça Buluştuğumuz o ağacın dibine gitsek… Yüz sürsem oturduğun çimene Hem ağlayıp hem koklasam ne olur Seni yüreğimde ölene dek saklasam Belki o zaman canın yanar da Gözlerin mezarımı arar, Arar ve bulur… Biliyor musun… Gidişim sana çok zor gelecek, Derdini kimseye söylemeyecek Hep içine atacaksın.. Bir bahar sabahı eller gülerken Sen birtanem YASIMI TUTACAKSIN… İSMAİL ALDEMİR / 18 ŞUBAT 1996 |