Zerre
Küçük bir toz zerresi,
Karların arasında; Kıyım, kıyım kıyılıyor, Üşüyor, Eriyor kar, Donuyor yürek, Bakakaldıklarıma akıyor... Yok oluyor onca beyazlığın içinde Belki üstünde Donacak birazdan beyazlara Ha desem buluttan sıyıracak kendini güneş Ha diyebilecek mi? Güneş... Uğraş verecek mi? benim kadar. Acaba görmüşmüş müdür? Dağın zirvesinden Soğuk tenli buzlara düştüğümü Ve yelinde savrulduğumu? Annesine nazlandığı gibi yavru Nazlanmaz mı? Dağına, rüzgar Biriyim bende binlercesinden Gövdesinden ufalandığımda annemin Görmez ki... Beni, Rüzgar yavru dağ annesine nazlanırken Oyuncağı oluyor toz zerresi Ve ben, Oyuncağınım senin, Oynayabildiğin kadar oyna, Benden akanları sen anlat, Yanıyorsa da canım, Sevinçlisin ya sen, Bir tutam sunarım Karalarımı çözer beyazlarımdan. İçinde yüreğin olsun Varsın oyun olsun Uçsuz bucaksız olsun Oynayışın benimle Toprak sancısı çeken Bir filizin dibine savur beni Nakış, nakış işlenmiş Düğün heyecanında olan Gelinin çeyizine vurma beni Kararttıklarımla kararmasın ışıklarım Her gün temizlenen pencere önlerine değil Dünyasını ağzıyla tanıyan bebeklere sun beni Dillerinde gezineyim masumca Ve günahsız bedeninde yok olayım.. Mehmet Selim Bataroğlu |