ALIŞKINSIN SEN VURMAYA,,,
Bir gün bir yerde
Karşılaşacağız nasıl olsa,, Belki yarım bir merhaba diyeceksin, Yarım ağızla, Tabi yüzüme bakacak yüzün varsa. Ben;sadece dinleyeceğim, Hadi konuş içindeki zehri dök dediğinde. Suskunluğumu gördüğünde, Dayanamayacaksın, Sebebini soracaksın...! Cebimden bir kâğırt bir kalem çıkarıp yazacağım, Gidişinin ardından lâl oldu dilim...! Bilmiyormuydun yoksa, Sen konuşacaksın ben susacağım. Meramımı işte böyle yazarak anlatacağım. Şaşıracaksın,,, Miras kaldı bu suskunluk bana, Sadece bakacağım uzun uzun doya doya yüzüne, Belki son görüşüm olur diye..! Bakışlarımı çözemeyeceksin artık, Zaten ifadede edemeyecek, İçimden geçenleri. Merak etme dilim kusmayacak zehrini,, Senin söylediğin gibi... Yüreğim konuşacak onun yerine, O haykırışlarımı duyacaksın, İçin yanacak yüreğin parçalanacak,, Dayanamayacaksın... Yeter diyeceksin sustur yüreğini, Dayanamıyorum buna diyip yalvaracaksın,, Benim her akşam dört duvara yalvardığım gibi. İşte tam o anda dudaklarım kıpırdayacak, Dilim konuşacak usulca, Dolacak gözlerim,titreyecek sesim, Daralacak ruhum bedenim. Ama ben; Yine sabredeceğim. Bilmiyorum kaç cümle kurabilecek,, Bir cümlesini biliyorumda, Onu söyleyeceğim. Emin ol o gün açılacak damağım dilim. Diyecek sana; Ben başaramadım,yapamadım,, Kolaysa eğer sen bu yüreği sustursana,,, Alışkınsın... Sırtimdan vurmuştun ilkinde,, Şimdi yüreğimden vursana... Merak etme beni alıştırdın nasıl olsa.... Elinle sırtımdan,dilinle yüreğimden,, Bir kez daha vurmuş olursun, Bir kez daha dayanırım,, Bir kez daha dayanırım yaşatacağın acıya..... 19 MART 2012 19.50 |