Şapkam Muhabbete Eğilir
Şimdi gönlü kırma zamanıdır, doğru ya!
Az neşeli vakit geçirmedik, Az muhabbete gark olmadık senle. Demek bu kadarı yeterli idi, öyle ya! Ama tuhaf birşeyler yok mu? Mesela çok sebep yok mu kırmaya? Gün sonunda toplasan bir tane etmeyen. Oysa ne kadar yol aldık biz gönül yapmaya. Bir adım attığımızda diğeri hazır ardından koşmaya. Sence de tuhaf birşey yok mu bunda? Neden hayatlarımız hep tekrardan sarmaya? Küçük bir çocuk yüreği düşün beni, soruyor anlamaya, Neden diyen, neden bütün oyunlarımız muhtaç bozulmaya. Şimdi şapkam öne eğilir, utanıyorum söylerken ama, Ancak yürekten sebepler bulursan yaşamaya, O vakit girmem mi senle gülünesi hayat kavgasına. Kavga sonrası barışma olmasın ama, olur ya, Belki bütün kavgalarımız birgün sade gönülden yaşamaya. Oktay Yılmaz 19.03.2012 Not:(Surlarımı tanıdık bir hain sarar. Kendi hapsimizde nöbete düştük) |
üstüne söz eklenmeyecek kadar anlamlı ve güzeldi...
teşekkürler...
dostça...