İşte size özgürlük; işte size mahşerBir yanım kan Diğer yanım hülyasına dalan yıldızlar Gece susmuş… Geceye pusu kurmuş insan Bekliyor eli tetikte perişan Hangi namlunun ucunda can. ’’Binlerce yılda yapılan altın yaldızlı kuleler Bir… Bir, yıkılıyor… Yakılıyor Şeytan ayetlerinden sureler. Güller dallarından tek tek koparılıyor ,, Edep musalla taşında Özgürlük ağlıyor yanı başında Kim özgür? Kızıl namlu güvercin uçurtmuş Kelle koltukta; Anamın bebeği yirmi bir yaşında / ölüyor. Kırarmış göğsünde vurgun yiyen adam Taş kesilmiş mezarı başında Tek gördüğü kan Çocukluğu meleklerin bakışında. Saldan başka ne ki şu denizlerde ki Gemi var demeyin bana Son gemiyi kâğıttan yaptım Sularda ıslandı / battı. O insana daha yakın O gülümseyen bakışında, gözleri salkım… Salkım Ah özgürlük! Sana meydan dayağı atan cüssem. Çocuk gözyaşlarıma boğmuşum bir karış toprağımı Bilmem özgürlük; ben kime küssem Bir faili meçhul ağlıyor... kundağında _Son güvercin kuleden düşmüş Sunağına kurşun sıkıyor… Roma’nın askerleri. Dili kesilmiş müeyyideler Fosillerin entrikalarına boyun eğer Yok, artık adalet, Yok artık özgürlük Işıksız fener çarmıha gerilmiş… celladına mutluluklar diler. Ayaklarım kan, başım sara nöbetinde İşte size özgürlük; işte size mahşer Ey okuma özürlü dünya! İnsanlık, özgürlük; Yüce kitabın kudretinde. |