Aya Yorgi...Bostancı’dan Ada’lara giden vapurda can cana esen rüzgarla çoğalan heyecanım ellerimi titretir, minik bir serçe gibi korkak ve ürkek ellerinin arasında bacaklarım bana ait değil senin ritmine ayak uydurmuş… bembeyaz köpürür arkamızda bıraktığımız deniz kabarır sevdayla kıpır kıpır yüreğimde eşlik eder saçlarım yüzüne savruldukça iyot kokusuyla karışık içine çekişin içimi ürpertir parmaklarının dolaştığı her telin mest olup teslimiyeti şaşkınlığımı artırır martılar başımızda çığlık çığlığa attığımız simitlerle sessiz çığlığımıza ses olurlar… faytonun içinde gezmek her sokağını atların kendine has kokusuyla anlatırken anılarını dalarız o günlere gözümde canlanır mazideki hallerin gülerim kimine kahkahalarla kimine de dolu dolu olur gözlerim sararım seni şefkatle acılarını dindirmeye çabalarım çaresizce hayranlığım artar onca acıya rağmen dik duruşuna birazda kıskanırım bu şehre olan sevdanı… termosun içinde demli çayımızı içerken tek bardakta yada; ağzındaki yudumu dudaklarından içmek içimizi ısıtır, ağaçlar boyun büker eğilir önümüzde saygıyla baharı müjdeleyen dallarındaki çiçeklerle Aya Yorgi de alırız soluğu büyülü bir atmosferde ruhlarımız buluşur yakılan mumlar, tutulan dileklerle gönül birliğimiz tamamlanır dileğimiz olduğunda nisanda yine gelmeliyiz sevgili tepeden bakıp vedalaşırken Ada’yla tüm aşkları sır gibi saklayıp tanık olan, denizin öbür kıyısından bakarak bizim aşkımıza da şahitlik edip atar imzasını İstanbul… 16.03.2012_____________________Seher_Yeli Şiirimin ses montajında benden yardımlarını esirgemeyen canım arkadaşım papatyama çok teşekkür ederim. Kucak dolusu sevgilerimle... |