Gamlı Hazan
Günlerdir içerimde dinmeyen hicran tüter
Dumanımı közümü bil ki yelden saklarım Ayrılık acısından benliğim sukut eder Sitemli sözlerimi bil ki dilden saklarım Bilirim mecburidir bizden ayrı kalışın Firak acısındandır uzun uzun dalışın Sanma gözümden kaçar derin nefes alışın Buğulanmış gözümü bil ki selden saklarım Kıratın seni bekler yolundan geri durma Koyarken son buseni sakın halimi sorma Düşünme sen bizleri düşleri şerre yorma Verdiğin emaneti bil ki zulden saklarım Göstermem kimselere boynumu büküşümü Gidişinle yıkılıp yerlere çöküşümü Ardından feryat edip gözyaşı döküşümü İnleyen sol yanımı bil ki elden saklarım Yürekte yerin kavi asla sana kıyamam Bir değil ki bin defa koklasam da doyamam Sensiz geçen bir günü ben ömürden sayamam Geceyi gündüz eder bil ki yıldan saklarım İlk ve son sevdamsın sen derinimde özdesin Evvelim ahirim de verdiğim tek sözdesin Sanma bir kıvılcımsın ateşimde közdesin Savrulan küllerimi bil ki gülden saklarım Sızlasa da sol yanım gecenin loşluğunda Avuturum gönlümü ilk günün hoşluğunda Dua eder her sabah seherin kuşluğunda Kederi Rab den değil bil ki kuldan saklarım Unutma ki sultanın yolun gözler sılada Vuslata adak adar Çarşamba da Salı’da Secde eder çiğneyip geçtiğin o yola da Şirkten korkar çaputu bil ki daldan saklarım |